Sürdürülebilir mavi ekonomiye geçişi bekleyen zorluklar var

AB Çevre, Okyanuslar ve Balıkçılıktan Sorumlu Bakanı Virginijus Sinkevicius açıklamasında; "Sektörün, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın hedeflerini karşılaması ve karbon nötr bir hale gelmesi için geçiş sürecinin sorunsuz ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi hayati bir öneme sahip. Bu durum aynı zamanda sürdürülebilir mavi ekonomiye geçiş kapsamında Avrupa taşımacılık sektörü için yeni ekonomik fırsatlar yaratacak. " diyor.

08 Aralık 2021 Çarşamba 09:10
Sürdürülebilir mavi ekonomiye geçişi bekleyen zorluklar var

Avrupa Çevre Ajansı (European Environment Agency - EEA) ve Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı (European Maritime Safety Agency EMSA) tarafından açıklanan Avrupa Deniz Taşımacılığı Çevre Raporu'na göre, AB'de tüm sera gazı emisyonlarının deniz taşımacılığından kaynaklanan bölümü yüzde 13.5 düzeyinde ve üçüncü sırada. Karayolu taşımacılığı yüzde 71 ve havacılık ise yüzde 14.4'lük emisyona neden oluyor. Avrupa limanlarına uğrayan gemilerden kaynaklanan kükürt dioksit (S02) emisyonları 2019'dayaklaşık 1.63 milyon tona ulaştı. Bu rakamın daha sert çevre kuralları ve önlemleri nedeniyle önümüzdeki yıllarda daha da düşmesi bekleniyor. Deniz yoluyla taşınan petrolün miktarı da hızlı bir şekilde artıyor. Ancak buna rağmen son 10 yılda 62 petrol tankeri sızıntısı olayından sadece sekizi AB sularında meydana geldi. Avrupa Çevre Ajansı ve Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı tarafından çıkarılan ortak rapor, alternatif yakıtlar, elektrikli gemiler ve sahil güç kaynakları gibi yakın zamanda ortaya çıkan sürdürülebilir çözümlerin mevcut durumunu değerlendirirken, söz konusu çözümlerin AB tarafından kullanımına ilişkin kapsamlı bilgiler veriyor. Bunlara ek olarak raporda, artan deniz seviyesinin limanlara yönelik olası etkileri dahil olmak üzere iklim değişikliğinden kaynaklanacak zorlukların sektöre olan etkileri de ele alınıyor. AB Ulaştırma Komiseri Adina Valean konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor: "Sürdürülebilir ve Akıllı Hareketlilik Stratejimiz, deniz taşımacılığı da dahil olmak üzere bütün taşımacılık modellerinin daha sürdürülebilir, akıllı ve dirençli olması gerektiğini ortaya koyuyor. Deniz taşımacılığı çevresel ayak izi konusunda bir süredir önemli gelişmeler gösteriyor. Hedefimiz, son bulgulara dayanarak ve yenilikçi çözümlerden ve dijital teknolojilerden olabildiğince faydalanarak sektörün söz konusu zorlukları aşmasına yardımcı olmak. Bu şekilde deniz taşımacılığı çevre ile uyumlu bir şekilde gelişmeye ve vatandaşlarımızın günlük ihtiyaçlarını karşılamaya devam edebilir."

AB Çevre, Okyanuslar ve Balıkçılıktan Sorumlu Bakanı Virginijus Sinkevicius ise açıklamasında; "Raporda verilen mesaj ise net: Denizcilik sektörü hacminin önümüzdeki yıllarda artması beklenmekte; dolayısıyla şimdi harekete geçmek çok önem taşıyor. Sektörün, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın hedeflerini karşılaması ve karbon nötr bir hale gelmesi için geçiş sürecinin sorunsuz ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi hayati bir öneme sahip. Bu durum aynı zamanda sürdürülebilir mavi ekonomiye geçiş kapsamında Avrupa taşımacılık sektörü için yeni ekonomik fırsatlar yaratacak. Bizi bekleyen zorluklar büyük, fakat bu zorluklarla mücadele etmek için teknolojimiz, kaynaklarımız ve isteğimiz var" diyor.

Çevre üzerindeki önemli etkiler

  • Sera gazı emisyonları: AB ve Avrupa Ekonomik Alanı’ndaki limanlara uğrayan gemiler 2018 yılında toplamda 140 milyon ton  civarinda CO2 emisyonuna neden oldu (aynı sene dünya genelinde denizyolu taşımacılığının neden olduğu tüm CO2 emisyonlarının yaklaşık %18’i).
  • Hava kirliliği: 2019 yılında Avrupa limanlarına uğrayan gemilerden kaynaklanan sülfür diyoksit (SO2) emisyonu, yaklaşık 1,63 milyon tona düzeyindedir ve bu da uluslararası gemi taşımacılığının neden olduğu toplam SO2 emisyonlarının yaklaşık %16’sına karşılık gelmektedir.
  • Deniz altı gürültüsü: Gemiler, deniz türlerini farklı şekillerde etkileyebilen bir gürültüye neden olmaktadır. 2014-2019 arasında deniz altında yayılan toplam birikimli gürültü enerjisinin AB denizlerinde iki kattan fazla yükseldiği tahmin edilmektedir. Konteyner gemileri, yolcu gemileri ve petrol gemileri pervane kullanımı nedeniyle en yüksek gürültü enerjisi emisyonlarını üretmektedir.
  • Egzotik türler: 1949’dan bu yana denizyolu taşımacılığı sektörü, AB çevresindeki denizlerde ortaya çıkan en büyük egzotik tür oranının sorumlusuydu: bu, en yüksek kısmı Akdeniz’de olmak üzere, tüm türlerin yaklaşık %50’sine tekabül etmektedir. Toplamda 51 türün hepsi yüksek etkiye sahip olarak sınıflandırılmıştır; bu da, söz konusu türlerin ekosistemleri ve yerli türleri etkileyebileceği anlamına gelmektedir. Rapor aynı zamanda habitatlar ve türler üzerindeki tam etkiyi değerlendirmek için kısıtlı veri bulunduğuna işaret etmektedir.
  • Petrol kirliliği: 2010 yılından bu yana dünyada kaza sonucu gerçekleşen toplam 18 büyük petrol sızıntısından sadece üçü (%17) AB’de gerçekleşti; son 30 yılda deniz yoluyla taşınan petrol miktarı istikrarlı bir şekilde büyüyor olmasına rağmen daha iyi takip, yaptırımlar ve farkındalık petrol kirliliği vakalarını azaltmaya yardımcı oluyor

    Sürdürülebilirliğe doğru seyir

    AB denizyolu taşımacılığının önünde, daha ekonomik, toplumsal ve çevresel açıdan sürdürülebilir bir sektöre geçiş için çok önemli bir on yıl var. Rapora göre, AB limanlarına uğrayan geminin çoğu, hızlarını 2008 yılına kıyasla yüzde 20 azalttı ve böylelikle emisyonların düşmesini sağladı.

    Ayrıca, biyoyakıtlar, bataryalar, hidrojen veya amonyak gibi alternatif yakıt ve enerji kaynakları gemi taşımacılığı için olası alternatifler olarak ortaya çıkıyor ve sektörü karbonsuzlaştırarak sıfır emisyona ulaşma potansiyeli taşıyor. Karada bulunan güç kaynakları (rıhtıma yanaşmış gemilerin motorlarını kapatıp karadaki bir güç kaynağına bağlanması) da denizcilikte ve iç sularda taşımacılık yapılan limanlarda temiz bir enerji kaynağı sağlayabilir.

Su ve Deniz Grubu Başkanı Avrupa Çevre Ajansı Stéphane Isoard, soruları yanıtladı.

EMTER raporunu hazırlarken neyi hedefliyordunuz?

Raporun ana hedefi, deniz taşımacılığı sektörüyle bağlantılı çevre sorunları hakkında gerçekçi bilgiler sunmak ve temel zorlukların ve olanakların neler olduğuna işaret etmekti. EMTER raporu Avrupa’nın, deniz taşımacılığı hakkında yayımladığı ilk analiz. Deniz taşımacılığı; küresel ticaretin, ekonomimizin ve insanların günlük ihtiyaçlarını karşılama sürecinin önemli bir bölümünü oluşturuyor. EMSA ile yürütülen ortak çalışma ve rapor, bu alandaki bilgi boşluklarını doldurmada kritik bir adım.

Raporun temel bulguları nelerdi?

Deniz taşımacılığı Avrupa ekonomisinin vazgeçilmez bir parçası. Sektör faaliyetleri de çevreyi, iklimi ve AB vatandaşlarının fiziksel ve ruhsal sağlıklarını etkiliyor. Gemiler önemli miktarda sera gazı, havayı kirletici madde ve su altı gürültüsü yayıyor. Yerli olmayan tür yayılımı ve su kirliliği de bu sorunlar arasında.

Denizcilik sektörü çevresel etkilerini azaltmak için tedbirler aldı. Ancak sektörün önümüzdeki yıllarda daha güçlü bir şekilde büyümesi beklendiğinden sürdürülebilirlik için daha fazlası gerekli.

Raporu EMSA ile ortak çalışarak hazırlamayı neden tercih ettiniz ve bu iş birliği nasıl oldu?

Bu konu üzerinde birlikte çalışmanın ve güçleri birleştirmenin çok fazla potansiyele sahip olduğunu düşündük çünkü EMSA’nın denizcilik sektöründe kapsamlı uzmanlığı var ve AÇA olarak biz de çevre ve iklim analizlerinde güçlüyüz. Kişisel olarak bu iş birliğinin her iki kurum için de harika olduğunu ve çok verimli geçtiğini düşünüyorum. İki kurum da ortak bir değerlendirme doğrultusunda becerileri ve deneyimleriyle katkıda bulunabildi. Bu iş birliği, ilgili diğer ana paydaşlar tarafından da takdir edildi.

Avrupa raporda belirtilen sorunlara eğilmek için neler yapıyor?

Bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarını, çevreyi ve iklimi korumak, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın temel hedefleri arasında. Bu hedefleri desteklemek için Sıfır Kirlilik Eylem Planı, AB Denizcilik Yakıtları Politikası ve Entegre Denizcilik Politikası gibi çeşitli yasal çerçeveler ve girişimler bulunuyor.

Aynı zamanda, sektör, küresel ticaretin de ayrılmaz bir parçası olduğu için uluslararası ortaklıklar oluşturmak çok önemli. Sonuç olarak sürdürülebilir ve akıllı bir deniz taşımacılığı sektörünün geliştirilmesinde öncülük etmek, Avrupa için bir fırsat.

AÇA, denizlerle ilgili sorunlar hakkında başka hangi çalışmalarda bulunuyor?

AÇA, denizle ilgili çevre sorunlarında kapsamlı bir bilgi birikimine ve uzmanlığa sahip. Geçen yıl II. Denizcilik Bildirisi’ni yayımladık. Bu bildiride Avrupa’da deniz çevresinin durumuyla ilgili ayrıntılı bilgiler sunduk. Ayrıca, Avrupa denizlerinin kullanımı ve bunun deniz ekosistemi üzerindeki genel etkilerine değindik. Deniz çöpü hakkında veriler topluyor ve Avrupa’nın yüzme sularının durumunu analiz ediyoruz.

Tüm kaynaklara ve konuyla ilgili diğer analizlere WISE-Deniz ve AÇA’nın internet sitesi üzerinden erişilebilir.

Son Güncelleme: 08.12.2021 09:33
Anahtar Kelimeler:
Avrupa Yeşil Mutabakatı
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.