Akıllı bahçelerde yetiştirilebilecek ürünlerin sofralarımızda sıklıkla kullanılan gövde/kök uzunlukları bakımından tanımlı alanlar dışına çıkmayacak ürünleri kapsadığını belirten Alper Sarıkan, bu ürünleri şöyle listeledi: Fesleğen Reyhan, Marul, Lollorosso, Roka, Dereotu, Nane, Maydanoz, Gökkuşağı, Pazı, Çeri Domates, Biber, Mikroyeşillik, Alabaş, Yenilebilir Çiçek, Faydalı Otlar, Baby Ispanak, Kereviz”
Bu ürünler için öncelikle laboratuvar ortamında çimlenme, büyüme ve meyvelenme dönemlerini ihtiva eden tohumdan hasata döngüsü oluşturulduğu bilgisini veren Sarıkan, test düzeneklerinde elde edilen başarılı sonuçların ardından ürünlerin gruba eklendiğini söyledi.
Aylık 15kHh ve 36 kWh güç tüketiyor
Akıllı bahçelerin enerji tüketimi için de bilgi veren Sarıkan, şunları söyledi:
“Akıllı bahçeler projesi kapsamında ev ortamında küçük alanlarda kullanılabilecek versiyondan duvara monte olabilecek versiyona ve nihayetinde dolaplar halinde genişleyebilecek modüllere kadar farklı alternatif çözüm setleri üzerinde çalışmalarımız ilerlemekte. Bunlardan küçük ve orta boy ürünlerde sırasıyla aylık 15kHh ve 36 kWh güç tüketmektedirler. Bu tüketim seviyeleri ile cihazlar üzerinde aylık olarak 6 veya 36 adet ürün yetiştirilebilmektedir. Cihaz boyutu büyüdükçe ve ürün miktarı arttıkça verimlilikte artmaktadır, bu kapsamıyla günümüz enerji değerlemeleriyle ürün başına yaklaşık 1,4 TL’lik enerji sarf edilmektedir, cihaz kapasitesi arttıkça bu miktar 1 TL’nin altına inmektedir.”
Ev için tasarlandı, tesisler için çalışmalar yürütülüyor
Çalışmalarda öncelikli olarak ev ortamında çalışacak ürünlere ağırlık verildiğini kaydeden Sarıkan, bunlara ek olarak tesislerde ardışık olarak bağlanarak genişletilerek kullanılabilecek proje üzerinde de çalışma yürütüldüğünü söyledi. Önümüzdeki yıllarda iklim değişikliği ile birlikte lojistik giderleri, atık madde oranları dikkate alınarak şehir içlerinde dikey tarıma yönelik tesislere ihtiyaç artacağını da belirten Sarıkan, “Dünyada hidroponik çözümler mevcutta kullanılmaktadır ve dünyada bitkileri toprak yerine mineral içeren besin çözeltileri kullanarak yetiştirme amacı ile en çok kullanılan yöntemdir. Geleneksel tarıma göre daha kısa hasat süreleri, pestisit kullanımının önüne geçilmesi ve daha az su tüketimi ile sürdürülebilir olması özellikleri ile öne çıkmaktadır. Günümüzde çeşitli hidroponik sistemlerin arasında en yaygın kullanılanlar Besleyici film tekniği (NFT), Ebb (Gel-Git) & Akış Sistemi, Derin Su Kültürü (DWC)'dir. Yaygın olarak kullanılan hidroponik yetiştirme metodunun bir çeşidi olan derin su kültürü (DWC) yöntemi bitki köklerinin besinli su çözeltisinin içerisine konumlandırıldığı ve köklerin boğulmasını önlemek amacıyla sistem içerisindeki çözeltinin düzenli olarak oksijenlendirildiği bir yöntemdir. Bu sistemde bitkiler bir hava veya su pompası ile havalandırılır. Devridaim sistemiyle bitkiler tarafından emilmeyen besin çözeltileri besin deposuna geri döner. Köklerin suyun içerisinde bulunması gerekliliğinden dolayı hidroponik besin çözeltisinin oksijen seviyesi kritiktir. Vahaa Smart Garden hidroponik yetiştirme yöntemlerinden Derin Su Kültürü(DWC)'den faydalanır, dikey smart garden ise EBB&Akış yönteminden faydalanır.” şeklinde konuştu.
Çekirdekten hasata kadar bulut ortamında takip edilecek
Alper Sarıkan, son olarak proje yatırımı ve hedefleri hakında şu açıklamalarda bulundu: “Proje kapsamında öncelikli yatırım kalemini plastik parçaların üretilmesi için ihtiyaç duyulan kalıplar oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra elektronik malzemelerdeki tedarik sıkıntısı nedeniyle hammaddenin önden tedarik edilebilmesi için de yatırım yapılması gerekmektedir. Önümüzdeki yıl hedefimiz, olgunluk seviyesine gelmiş elektronik, mekanik ve yazılım bileşenlerinin tümleştirildiği seri üretim döngüsünün başlatılması ve farklı ürün boyutları ile çeşitlendirilmiş ürün portföyünün piyasada kullanılır hale gelmesidir. Önemli hedeflerimizden bir tanesi de çekirdekten hasata kadar olan döngünün bulut ortamında takip edilmesi ile elde edilecek verinin kullanılması ile ürün yetiştirmeyi doğrudan etkileyen algoritmalarımızın kendi kendine öğrenebilen ve en iyileştirmeleri uygulayabilen bir şekil almasıdır.”
